27 Şubat 2012 Pazartesi

Red Carpet | 84. Oscar Akademi Ödüllerinde kim ne giymiş?

Dün gece 3.5 saat süren kırmızı halı ve ardından gelen ödül töreniyle, Akademi 84. kez Oscar heykelciklerini dağıttı. Kimimiz okul olduğu için izleyemedi, kimi istemedi kimi de aynı anda gerçekleşen All Star maçına odaklandı. Ben ise bir yandan ödev yapmaya çalışıp bir yandan da kırmızı halıda kim ne giymiş onu takip etmeye çalıştım. Oscar izlerken ödev yapmak benim kaderim oldu sanıyorsam. Kırmızı halı sona erdiğinde ben de ödevimi bitirmiş, sabahın 7'sinde uyanmam gerektiği için bitkin bir şekilde uyumaya gittim. Ödülleri izleyemedim yani. Neyse, zaten benim için en önemli kısmı kırmızı halı ve ünlülerin neyi nasıl giydikleriydi.

Ben kırmızı halı'yı NTV'den takip ettim. Moda yorumlarını ise, tasarımcı Simay Bülbül ve Vogue moda editörü Zeynep Yapar yapıyordu. Daha çok Simay Bülbül konuşsa da yaptıkları yorumlar hemen hemen benim düşüncelerimle örtüşüyordu. Onların da bahsettikleri gibi, bu sene sadece filmlerde değil kırmızı halı'da da bi eskiye dönüş gördük. 20'lerin, 30'ların ve 50'lerin stillerini günümüzle birleştirdiklerine şahit olduk. Özellikle de saçlarla ve pırıltılı elbiselerle.

Gecede ilk olarak Mila Jovovich boy gösterdi. İnanılmaz güzel görünüyordu. "İlk Oscar'a gelişim olduğu için bir gelin gibi gelmek istedim." demiş kendisi. Öyle de gelmiş zaten. Üzerindeki muhteşem elbise ise Elie Saab. Mila'nın saçları bahsettiğimiz 20'lerden esinlenilmiş, yandan topuz ve dalga.


Daha sonra ise Berenice bejo'yu gördük. Tercihi de yine bir Elie Saab. Zaten işleme ve pastel renk gördüğüm zaman beynim otomatik olarak kesin Elie Saab'tır diyor bana. Bu elbisenin klasik tonlardan farklı olarak nil yeşilinde olmasını çok beğendim. Ancak saçları olmamış gibi geldi bana. Mücevherleri ise tam yerinde. ( Kendisi Michel Hazanavicius 'ın karısıymış. Filmlerle ve oyuncularla çok alakam olmadığı için basit bir hata yapmışım özür diliyorum, yorumuyla beni uyaran arkadaşa da teşekkürler. )


Bridesmaid filmiyle en iyi kadın oyuncu dalında Oscar'a aday gösterilen Melissa McCarthy'i ben ilk Gilmore Girls dizisiyle tanımıştım. O zamandan beri aklımda hep bi sevimlilik örneği olarak kalmış. Kırmızı halı için tercihini ise Marina Rinaldi 'den yana kullanmış. Ayakkabıları pek görünmese de, Brian Atwood. Elbisenin rengi, belindeki ve boynundaki elmaslarla kaplı kısımları çok hoş olsa da Melissa oldukça cesur bir seçim yapmış fakat çok işe yaramamış. Kıvrımlarını göstermekten korkmamış ama boynundaki elmaslı gerdanlık gibi gözüken parça boynunu daha da kısaltmış. Kollarındaki volanlı geniş parçalar olmasa da daha hoş olabilirmiş bence.


Shailene Woodley ise Valention Couture elbisesiyle katılmış geceye. Yaşına göre biraz ağır olsa da elbisenin detayları, modeli, kolları çok güzel. Ancak ben öyle kapalı bir elbiseden sırt dekoltesi beklerdim.


Gecenin en çok konuşulan isimlerinden biri de Jessica Chastain. Buram buram Alexander Mcqueen kokan elbisesiyle katılmış geceye. Zaten Mcqueen'in kötü olma ihtimali nedir ki? Ancak göğüs kısmının çok yukarda durduğunu düşündüm ben. Bi taşıyamamış mı anladım onda o kadar nefes kesici durmamış. Belki de saçındandır. Doğal bırakmak bi derece ama çok özensiz buldum ben. Bir de ister istemez Hürrem'e benzettim. Saç rengi olsun, teni olsun. Bilmiyorum siz ne düşünüyorsunuz?


Ardından muhteşem George Clooney'e eşlik eden Stacy Keiber'ı gördük. George Clooney'e mi dikkat etsem yoksa kız ne giymiş ona mı baksam bilemedim. Neyse, elbiseye gelince; Haute Couture Marchesa'dan yana kullanmış tercihini. Elbise hoş güzel de... kumaşı mı fazla parlak, belindeki gül detayı mı fazla gelmiş... bir gariplik var bu elbisede. Bir de straplez formda olup düşük omuz falan bi abartılı olmuş kısacası. Saçları ise yine yandan ayrılmış bir model.


Viola Davis ise zümrüt yeşili, tenine ve kırmızı halıya çok yakıştığını düşündüğüm Vera Wang bir elbise var. Viola zaten hep renkli elbiseleri tercih ediyor. Bafta ödüllerinde de violet renginde bir elbiseyle görmüştük kendisini. Yakıştırmasını da biliyor. Ancak bu elbisenin sadece üst kısmını sevdim. Etek kısmı fazla karışık geldi bana. Bir de takıları olağanüstü güzellikte.


Michelle Williams'ı ise peplum detaylı bir Louis Vuitton elbise içinde görüyoruz. Elbisenin rengi harika ama kırmızı halıya göre değildi bence. Kırmızı halıda kırmızı giymek zor bi iş olsa gerek. Saçları alışık olduğumuz Michelle gibi. Gerdanlığı da çok hoş. Elbisesinin tek sevmediğim detayı belindeki alakasız kurdele broştu. Bir de elindeki pembe Bottega Veneta çanta "ben burda ne alakayım?!" diye bağırıyor resmen.


Benim için gecenin favorilerinden biri Rooney Mara'ydı. Girl with the Dragon Tattoo'yu izleyenler mutlaka oyunculuğundan da etkilenmişlerdir. Bu kızın resmen bambaşka bir stili var, herkesten farklı. Hiçbir aksesuar kullanmaması da bu stilin bir parçası; ne takı ne de çanta. Geceye sade kırık beyaz bir Givenchy elbiseyle katılmış. Çok yakıştığını düşünüyorum ben. Kendisine gerek Givenchy kullanmasından, gerekse sadeliğinden Audrey Hepburn'un punk hali denildi. Audrey Hepburn'e azıcık da olsa benzemesi için 40 fırın ekmek yemesi lazım daha ama olsun, sade simsiyah saçlarıyla yapılan topuzu, kakülleri ve kırmızı rujuyla dikkati elbiseye çekmeyi başarmış. Başarılı buldum ben.


Emma Stone'un güzelliğine diyecek hiç bir şey yok sanırım. Çok beğendiğim bir oyuncu kendisi. Genelde kırmızı halı seçimlerini de beğeniyorum ancak yine bir kırmızı halıda kırmızı ikilemine düştüm. Giydiği elbise Giambattista Valli. Çoğu yorumcular Nicole Kidman'ın 2008'de giydiği Balenciaga elbiseye benzettiler Emma Stone'un elbisesini. Ben modelini sevdim. Üstüne çok güzel oturmuş ve hatlarını ortaya çıkarmış. Çoğu kişi boynundaki devasa kurdeleyi beğenmese de ben orijinallik kattığını düşünüyorum. 
Takıları ise, Louis Vuitton'dan.


Gecenin yıldızı, en iyi kadın oyuncu Oscar'ını kazanan isim ise Meryl Streep. Bu kadın ne giyerse giysin kimsenin umurunda olacağını sanmıyorum. Oyunculuğu yeter O'nun. Yine de giydiklerine bir bakalım. Full gold tercih eden Meryl Streep'in elbisesi Lanvin'den. Elbisesine yorum yapmayacağım çünkü güzelliği, yeteneği, gülümsemesi kötü de olsa her şeyi iyi gösterebilir.


Natalie Portman konusunda objektif olmam mümkün değil. Kadının her yaptığı film mi güzel olur? Tam da 1 gün önce Black Swan'ı yeniden izleyip, yeniden hayranlığım artmıştı. Natalie'nin geçen sene John Galliano skandalından sonra Dior elbisesini değiştirdiğini zaten biliyoruz. Bu sene ise bir Dior tercih etmiş ancak John Galliano tasarımı değil de Vintage bir Dior ve üzerinde çok güzel taşımış. Tek eleştirebileceğim şey takıları olur. O elbiseyle pek alakalı olmamış ama yine de güzel, yine güzel.


Latin ateşine alışık olduğumuz Penelope Cruz ise bambaşka bir tarzla karşımıza çıktı. Kısa saçları, 20'leri anımsatan belden bol upuzun elbisesi ve duruşuyla bile beni şaşırttı. Bir de yanında çok sevdiğimiz Javier Bardem'i göremedim, o da şaşırttı. 
Neyse, Penelope'nin mavinin çok sevdiğim bir tonu olan elbisesi Armani Prive.


Cameron Diaz'ın elbisesi etek uçlarındaki detaylar da olmasa inanılmaz derecede sıkıcı gelebilirdi bana. Göğüs kısmının dümdüz oluşu ve hatta göğüslerini bastırmış olması çok kötü gözüküyor. Saçları ise kısa hoş ama dümdüz, günlük, hiç yakıştıramadım. Yine de Cameron bu, vücudu yeter. Elbisesi ise Gucci'den.


Jeniffer Lopez'i görünce nedense hiç şaşırmadım. Hep denizkızı formunu kullanan Zuhair Murad'ın yine denizkızı formundaki elbisesiyle alışıldık bir görüntü sergiledi. Göğsünde, sırtında hatta kollarında olan dekolteleri bana fazla geldi ama taşıyabilmiş. Elbisenin üzerindeki çizgiler, bel kısmını vurguluyor, genele bakılınca hoş bir görüntü ancak normalde çok yakıştırdığım saç modelini bu elbisesine yakıştıramadım.


Gecenin benim için bir diğer favorisi de Gwyneth Paltrow oldu. Herkes 20'lerden 50'lerden esinlenirken, O futuristik bir görüntü sergilemiş. Ayrıca kırmızı halı'da elbisenin üstüne pelerin, mont, ceket gibi şeyler giymek çok riskli olsa da Gwyneth çok güzel taşımış bu Tom Ford krem rengi takımı. Ayrıca bileziğiyle yüzüğüne de ba-yıl-dım! Saçları ayakkabısı çantası her şeyiyle mükemmel bir görüntü.


Kırmızı halı'da elbise üstüne pelerin ceket vs dedik. Bkz: Glenn Close. Çok sevdiğim bir renk olan deep teal da olsa, Zac Posen takımı içinde biraz kaybolmuş geldi bana. Elbise tek başına oldukça güzel, gerek rengi gerekse detaylarıyla olsun. Ancak ceketle beraber boğulmuş. Yine de değişik bir görüntü çizmiş bize. Bir de saçlarını ve makyajını çok beğenmedim ama usta oyuncu, saygımız büyük.


Sandra Bullock'un elbisesi hakkında ne düşünsem bilemedim. Sandra'nın seçimi Marchesa'dan. Önden sanki düz bir t-shirt altına upuzun manasız kuyruklu bir etek giyip belinden değişik şeylerle tutturmuş gibi gözükse de arkadan degaje sırt dekoltesi ve modern bi tarz seçtiği at kuyruğuylu çok asil gözüküyordu. O yüzden ben karar veremedim, siz ne düşünüyorsunuz?




Tina Fey'i bu kadar şık görmeye hiç alışık değildik. Lacivert elbisesi Carolina Herrera. Takıları ise Bulgari. Çantası da Roger Vivier. Saçı, makyajı, herşeyi tam yerinde ve bir bütündü. Ben çok beğendim.




Busy Philipps'i Cougar Town dizisinden tanıyoruz. Geceye Michelle Williams'la beraber katıldı. Elbisesi kimin tam öğrenemedim ancak ayakkabılarıyla, takılarıyla tam bir fiyasko görüntüsü. Tek beğendiğim şey takıları ancak o da bu elbiseyle değil.





Kristen Wiig'inse J Mendel elbisesini çok beğendim. Bir kaç sezondur bol bol gördüğümüz nude tonlarından. Organza ve tüllü yapılmış bir elbise. Saçlarıyla ve makyajıyla da şık bir görüntü oluşturmuş.





Rose Byrne (sağda) tercihini Vivienne Westwood siyah pullu elbiseden yana kullanmış. Elbisenin tasarımı çok hoşuma gitti. Ancak; Anna Faris'in (solda) Diane Von Furstenberg elbisesiyle öyle çok benziyorlardı ki neredeyse pişti olmuş gibi sayılabilirler. İki görüntü de şık bir görüntü oluşturmuş ama.




Bu törende en sık gördüğümüz şey straplez gibi gözüküp tek omuzdan düşük askı kullanılan elbiseler oldu. Bunlardan 2 örnek de:
Missi Pyle (sağda) cam göbeği mavisinde bir Valentina Delfino elbise tercih etmiş. Yine 20'lerin dalgalı yandan topuz saç modelini görüyoruz. Bir diğeri de Jack Guisso Couture elbisesi içinde Kate Mara (solda) oldu. Bu romantik elbiseye o gotik bakışlar hiç gitmemiş. Ayrıca straplez ve düşük omuz göğüslerini daha da düşürmüş ve hoş bi görüntü olmamış.




Ve son olarak... Gecenin merakla beklenen rüya çifti Angelina Jolie ve Brad Pitt. Assolistler gibi en son boy gösterdiler kırmızı halıda. Brad Pitt'e laf yok hoş, yakışıklı da o saçlar nedir sorarım? Angelina'ya gelirsek... Siyah kadife derin bacak yırtmaçlı bir Velvet Atelier Versace içinde gördük onu. Bana mı öyle geldi yoksa sizce de fazla zayıf değil mi? Büyüleyici bir Angelina göremedim ben açıkçası. Saçlarının rengini de modelini de pek sevmedim, özensiz geldi.



Bir de, geceye damgasını vuran Angelina pozu. O yırtmacı göstermek için bütün gece boyunca o garip pozu verdi durdu. Çok mu çalışmış bu poz için anlamadım ki. O kadar büyüdü ki bu poz, tumblr'da bir sayfa bile açıldı angelinajolieing diye. Gülmek isterseniz linke tıklayın :)




Red Carpet özeti benden bu kadar :) Kaçıranlara ya da izlerken detaylara dikkat edemeyenlere yardımcı olmuşumdur umarım :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder