17 Şubat 2012 Cuma

Gossip Girl 5. Sezon 15. Bölüm

Gossip Girl'ü ilk çıktığından beri severek takip eden biri olarak, birbiriyle öpüşmeyen/yatmayan/bir şekilde alakalı olmayan kimsenin kalmadığını bu bölüm itibariyle kesinleştiriyoruz. Bi' Dan ile Blair kalmıştı, onların da aralarında bir şeyler olacağını bölümler öncesinden anlamıştık. Beni asıl şaşırtan bunun ne kadar hoşuma gittiği gerçeği. Tam bi Chuck&Blair ve Serena&Dan hayranı olsam da Dan&Blair ikilisi de gözüme çok hoş ve daha samimi gelmeye başladı. Nedense bu sezon Serena gözümden iyice düştü. Gerek karakteri, gerekse stili yüzünden. Stil konusuyla ilgili başka bir post yazmayı planlıyorum. Ne diyorduk, Dan&Blair , Dan'in Blair'e karşı hissettikleri, yaptıkları olsun Serena'yla olan ilişkilerinden daha bi samimi geldi bana. Şapşal aşık terimi vardır ya, aynen öyle Dan. Blair'in da sonunda O'na karşı birşeyler hissettiğini anlamasıyla ilk "gerçek" öpüşmelerine tanık olduk bu bölümde. 16. bölüm fragmanına bakarsak da daha bolca öpüşme görücez. Her ne kadar Chuck'la olan büyük aşkları, birbirlerinin kötü tarafını ortaya çıkarma muhabbeti falan filan hepsi çok çekici gelse de, Dan ile Blair'inki daha sağlıklı bi ilişki gibi gözüküyor; tabii olan biten herşeyi göz ardı edersek. bkz. Blair'in Louis ile olan sahte evliliği ve sözleşmesi, Serena'nın birden bire Dan'e aşık olduğunu anlaması, Chuck'un umutsuz aşık modunda Blair'i beklemesi vs.

Gelgelelim bir de Charlie Rhodes karmaşası var ki, öncelikle Nate'in olayı nedir ya? Hep alakasız kızlar peşinden koşuyor. Ya kendinden büyükler ya da elde edemediği insanlar. Açıkçası son 1 sezondur Nate dizide çok pasifti. Arada bir gözüküp video oyunu falan oynayıp takılıyordu. Bu Spectetor işiyle biraz daha aktifleşti, ekranda biraz daha Nate görmek isteyenler için güzel haber. "gerçek" Charlie Rhodes nam-ı diğer Lola'nın sonunda ortaya çıkmasına çok sevindim açıkçası. Sezon başından beri bekliyordum böyle bir şeyi. Artık Ivy'nin maskesini düşürse de biraz daha entrika görsek. Peki ya büyükanne Rhodes'un hasta olup hatta ölüm döşeğinde olup bunu sadece sahte Charlie'nin bilmesi. Bu kızın içi nasıl rahat edicek, göz göre göre kadını kandırdığı halde? Neyse anneanneme bağladım yine diziyle konuşuyorum.

Bir de, değinmeden edemeyeceğim. Geçen sezon hepsi üniversiteye başladı. Hoş güzel, lise üniformalarının gittiğine üzüldük ama Üniversite ortamı; NYU olsun, CU olsun bizi özendirmeye yetti. Peki sorarım size senaristler: bu çocuklar 1 yılda mı bitirdi bu üniversiteleri? Bu sezon birden bire hepsi işe güce girişti. Hatta evlendiler. bkz. Blair. Çevremde buna kimse takılmıyor ama ben bu diziyi lisedeyken izlemeye başladım lise ortamı hoştu. Geleneksel pembe dizilerden ayırt eden olayı buydu, lise bitti üniversite geldi. O da güzeldi her ne kadar lise üniformalarının stylingini özlesem de... Peki şimdi? Dizi sadece entrikalardan, yalanlardan, aşktan ve işlerinden ibaret oldu. Tamam böylesini de seviyoruz ama... "Where the hell is that college students?! demek istiyorum."



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder